Cevap: Mezhepler islam dışı oluşumlardır. Haktan ayrılan insanlar farklı görüşlere düşmüş ve ortaya onlarca farklı mezhep çıkmıştır. Buna ''dinde fırkalaşma'' denir. Fırkalara ayrılmak ise Allahu teala tarafından kesin olarak yasaklanmıştır.
(Müşriklerden) O kimseler ki dinlerini fırkalara ayırıp hiziplere bölündüler. Onlardan her gurup kendi yanındakiyle (mezhebiyle) ferahlanır. (Rum suresi 32)
Müslüman olmak için hiç bir mezhebi kabul etmeye gerek yoktur. Hatta mezhep tutanlar islam'dan uzaklaşırlar. Çünkü mezheplerin hükümleri ile Kuran hükümleri arasında dağlar kadar fark vardır. İslam düşmanları mezhepler kurup hak ilan ederek müslümanları Kuran'dan uzaklaştırmıştır. Mezheplere ayrılanlar azap ile uyarılmıştır.
Ve kendilerine beyyineler (kesin deliller) geldikten sonra, fırkalara ayrılıp ihtilafa düşenler gibi olmayın! Onlar için azim (büyük) bir azap vardır. (Ali İmran Suresi 105)
Muhakkak ki onlar dinlerini fırkalara ayırdılar ve guruplara bölündüler. Sen hiç bir şeyde onlardan değilsin. Onların işi Allah'a kaldı, onlara yaptıklarını haber verecek. (Enam suresi 159)
Bu ayetleri gören bazı müslümanlar ''Bizim mezhebimiz hak, bu ayetler bâtıl mezheplerden bahsediyor, ehli sünnet mezheplerden birini tutmayan cennete gidemez'' diyerek tamda Rum 32.ayette belirtildiği gibi kendi mezhepleriyle ferahlanırlar. Allahu teala herhangi bir mezhebi değil, tüm fırkaları yasaklamış ve müslümanları Allah'ın ipine yani Kuran'a sarılmaya davet etmiştir.
''Sarılın Allah'ın ipine hep birlikte, fırkalara ayrılmayın..''(Ali imran 103)
Fırkalaşmayı yasaklayan ayetlere rağmen insanlara mezhep dayatanlar zalim olurlar. Mezhepçiler yüzünden insanlar islam'dan soğuyabilir. Aklını kullanabilen insanlar müslüman olmak istediği zaman mezhepleri görüp islam'dan soğurlar. Bunun yaşanmış örneği de mevcuttur. Muhammed b. Sultan el-Masumi kitabında şunları yazmıştır: ''Bana uzak doğu ülkelerinden olan Japonya'nın Tokyo ve oseka şehirlerinde oturan müslümanlar tarafından bir mektup gönderildi. Mektup özetle şu konudan bahsediyor: ''İslam nedir, mezhep ne demektir? İslam diniyle şereflenen birisinin 4 mezhepten birisine veya başka bir mezhebe girmesi yani; maliki, hanefi, şafii veya hanbeli olması gerekir mi gerekmez mi? Çünkü burada büyük bir ihtilaf ve vahim bir münakaşa başladı. Japon fikir adamlarına bir kaç aydın islam dinine girmek ve iman ile müşerref olma isteklerini Tokyo'da bulunan müslüman cemiyetine açtılar. Hindistanlı müslüman bir gurup, kendilerinin ümmetin kandili olan Ebu Hanife'nin mezhebini seçmelerini, Endonezyalı bir gurup ise şafii mezhebinden olmaları gerektiğini söylediler. Japonlar bu sözleri işitince çok şaşırdılar, onların bu tutumlarına hayret ettiler. Mezhep sorunu onların müslüman olma yolunu tıkadı. (Kaynak: İslam'da Mezhep - Muhammed b. Sultan el-Masumi- önsöz, insanlar yayınları, tercüme: Mustafa dönmez, 2010 eylül)
Sonuç: İslam'da mezhepler yasaklanmıştır. Müslüman olmak isteyenlere mezhep dayatmak zalimliktir. Müslüman olmak için Kuran'da bildirilen haramlardan, günahlardan, şirkten uzak durmak ve salih ameller işlemek lazımdır.
0 comentários: